Evet, ölçülebilir. Ve bu konuda çok kapsamlı araştırmalar yürüten, saygın uluslararası kuruluşlar mevcut.
Trace Matrix ve Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi Raporu (Corruption Perceptions Index), rüşvet ve yolsuzluğun boyut ve nedenlerini çarpıcı verilerle ortaya koyuyor.
2001 yılından beri faaliyet gösteren uluslararası bir kuruluş olan Trace International’ın iş hayatındaki rüşvet risklerini belirlemek için geliştirdiği Trace Matrix araştırmasının sonuçları kısa bir zaman önce kamuoyuna duyuruldu. Kâr amacı gütmeyen bir araştırma kuruluşu olan The RAND Corporation ile ortak çalışmalar sonucunda geliştirilen Trace Matrix ile iş dünyasına rüşvet riski değerlendirmesi için yeni ve güçlü bir araç ortaya çıkmış oldu. Trace International, kendilerinin modellediği yeni rüşvet risk değerlendirmesi sistemi ile küresel rüşvet ve yolsuzluk sorunlarını doğru tanımlama- yı ve konuyla ilgili uluslararası mücadele çabala- rını incelemeyi ve çözüm bulma konusunda atılan adımları desteklemeyi planlıyor.
Şimdi bu önemli çalışmaya biraz daha yakından bakalım. Trace Matrix Country Report’da dört te- mel çalışma alanı ile ülkelerdeki rüşvet riski ölçülmeye çalışılıyor. Bu çalışma alanları şöyle:
1) İş dünyasının devlet ile ilişkileri;
2) Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele mevzuatı ve uygulamaları;
3) Kamu hizmetlerinde şeffaflık;
4) Medyanın rolü dahil olmak üzere Sivil Toplu- mun gözetim kapasitesi.
Çalışma kapsamında bunlara ek olarak da 9 tane de alt dal saptanmış durumda.
Saygın uluslararası kuruluşlar mevcut. Trace Matrix ve Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi Raporu (Corruption Perceptions Index), rüşvet ve yolsuzluğun boyut ve nedenlerini çarpıcı verilerle ortaya koyuyor.
İlk çalışma alanı olan “İş dünyasının devlet ile ilişkileri” başlığının üç alt dalı şöyle tanımlanmış: Devlet ile iletişim, Rüşvet verilme beklentisi, Mevzuat yükü.
İkinci Çalışma alanı olan “Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele mevzuatı ve uygulamaları” konusu ise iki alt dala sahip: De jure Mevzuat ve De facto rüşvetle mücadele uygulamaları.
Üçüncü Çalışma alanı olan “Kamu hizmetlerinde şeffaflık” ise iki alt dala ayrılıyor:
Devletin düzenleme işlevlerinde şeffaflık ve Kamu hizmetlerinin şeffaflığı ve sağlıklı yürümesi.
Dördüncü Çalışma alanı olan “Sivil toplumun gözetim kapasitesi” başlığı altında da iki alt dal bulunuyor: Medya özgürlüğü ve kalitesi; insan sermayesi ve sosyal gelişmeler.
Peki, toplam risk puanları nasıl hesaplanıyor? Toplam risk puanını saptamak için her bir çalışma puanları farklı katsayılarla çarpılıyor. En fazla kat- sayı 0,450 ile İş dünyasının devlet ile ilişkilerinde kullanılırken, en az katsayı 0,079 Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele mevzuatı ve uygulamalarında kullanılıyor. Kamu hizmetlerinde şeffaflık ve Sivil toplumun gözetim kapasitesi 0,238 eşit katsayıya sahip olarak gözüküyorlar.
NASIL HESAPLANIYOR?
Trace Matrix’de ilk önce, yabancı iş dünyasında yolsuzluk, kamu görevlilerine rüşvet ve kurumsal yönetim ve yolsuzluk ölçümleri konusundaki li- teratür inceleniyor. Daha sonra kanun koyucular, çok uluslu şirketler, uluslararası sivil toplum örgütleri ve küresel hukuk firmaları ile iş dünyasın- da karşılanabilecek rüşvet ve yolsuzluk risklerini anlamak için görüşmeler yapılıyor. Ayrıca iş dün- yasının rüşvet riskini belirlemek amacıyla birçok değişik kaynağın yaptığı araştırmalar veri olarak kullanılıyor.
Bu çalışmalar sayesinde rüşvet ve yolsuzluk risk- lerini gösteren veri kaynakları geniş bir ölçekte değerlendiriyor. Daha sonra da tüm bu verilerle bir model oluşturularak rüşvet riskleri 4 sahada değerlendiriliyor ve ülkelere bu doğrultuda puanlar veriliyor.
Yolsuzlukla ilgili önemli ölçüm ve endekslerden biri de Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin 1995’ten beri her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi Raporu (Corruption Perceptions Index). Yolsuzluk Algı Endeksi’nde ülkeler, kamu hizmetlerinde algılanan yolsuzluk düzeyine göre puanlanıyor ve sıralanıyorlar.
YOLSUZLUK ALGISI DA ÖNEMLİ
Endekse göre sıralamada yolsuzluk algısının en az görüldüğü ülkeler, Danimarka (92 puan), Yeni Zelanda (91 puan) ve Finlandiya (89 puan). Yolsuzluk algısının en yüksek olduğu ülkeler ise 8 puanla Kuzey Kore ve Somali olarak görülüyor. En fazla gelişme gösteren ülkeler Afganistan, Fildişi Sahili, Mısır, Ürdün, Mali olurken yolsuzluk algı endeksinde en çok gerileme gösteren ül- keler ise, Angola, Çin, Malavi, Ruanda ve Türkiye oldu.
Yolsuzluk sıklığı veya miktarı ne olursa olsun ger- çek bedelinin hesaplanması çok zor için araştır- mada “algı faktörü” kullanılıyor. Politik skandallar, yolsuzluk soruşturmaları ve davaları algılama haricinde de somut veriler sunabilmesi mümkün. Fakat basın özgürlüğü ve yargı sisteminin tarafsızlığı gibi faktörler, bahsedilen somut verilerin doğruluğu ve tarafsızlığı konusunda bazı şüphelere yol açabiliyor. Bu sebeple genel algının yolsuzlukların değerlendirilmesi konusunda güvenilir bir kıstas olduğu düşünülüyor.
Yolsuzluk Algı Endeksi ile Trace Matrix’in en büyük farkı ise, araştırılan konularda ortaya çıkıyor. Yolsuzlukların boyutları konusunda kamu sektöründe ihtiyaç duyulan niceliksel yaklaşımı getiren Yolsuzluk Algı Endeksi, iş dünyasındaki riskleri değerlendirme kapsamında ancak sınırlı ölçüde kullanılabiliyor.
Yolsuzluk Algı Endeksi algı tabanlı verilere daha çok önem verirken, gerçek rüşvet tecrübeleri- ne daha az vurgu yapabiliyor. Yine Yolsuzluk Algı Endeksi’nde ülkelerdeki yolsuzluk sorunu hakkında genel bir puanlama yapılırken, Trace Matrix’de çeşitli sahalardaki rüşvet riskleri ayrı ayrı ölçülüyor ve bu ölçümlere göre bir puanlama sistemi kullanılıyor.
Trace Matrix’in ayrıntıları için:
http://www.traceinternational.org/trace-matrix/
Yolsuzluk Algı Endeksi’nin ayrıntıları için:
http://www.transparency.org/cpi2014
Yolsuzlukta Kim Önde?
Trace Matrix’de ülkelerin puanları en az riske 1, en çok riske 100 olarak veriliyor. Türkiye’nin 51 risk puanıyla 197 ülke arasında 70. sırada olduğu listede rüşvet riskinin en az olduğu ülkeler İrlanda (20), Kanada (22), Yeni Zelanda (23), İsveç (23), Finlandiya (24) ve Singapur (26) olarak sıralanıyor. Rüşvet riskinin en çok olduğu ülkeler ise Nijerya (97), Yemen (94), Angola (94), Özbekistan (92) ve Kamboçya (89) olarak görülüyor.
Çalışma alanlarına göre ülkeleri sıralamak gerekirse; iş dünyasının devlet ile ilişkilerinde Singapur en az riske sahip olan ülke iken, onu İsveç, Finlandiya, Yeni Zelanda ve İrlanda izliyor. Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele mevzuatı ve uygulamaları alanında ilk sıralarda gerek ekonomik gerek sosyal, gerekse coğrafi olarak birbirinden çok farklı ülkeler bulunuyor: G. Kore, Moldova, Malavi, G. Afrika, Tacikistan. Kamu Hizmetlerinde şeffaflık alında ilk 5’te yer alan ülkeler ise ABD, Japonya, G. Kore, Letonya ve Gürcistan. Sivil Toplumun gözetim kapasitesinde ise Almanya ilk sırada yer alırken, onu İrlanda, ABD, Kanada ve Japonya takip ediyor.
Türkiye’nin karnesini başka ülkelerle mukayeseli olarak incelersek rüşvet ve yolsuzlukla mücadele mevzuatı ve uygulamaları konusunda Türkiye 21 puan ile düşük bir riske sahip olarak gözüküyor. Aynı konuda ABD 23, Yunanistan 44, Rusya 27 puana sahipler.
İş dünyasının devlet ile ilişkilerinde ise 41 puan ile Türkiye ortalama bir riske sahip. Aynı konuda İsveç 9, Birleşik Arap Emirlikleri 21, Fransa 32, Yunanistan 69 puana sahipler.
Kamu hizmetlerinde şeffaflık konusunda ise Türkiye’nin 57 puanı bulunuyor. ABD bu konuda 1 puan ile en az riske sahip ülke konumunda. Japonya 6, Fransa 27, İtalya 39 ve Suudi Arabistan ise 59 puana sahip. Sivil Toplumun gözetim kapasitesi konusunda ise Türkiye 54 puanda. Almanya aynı konuda 1, ABD 7, Yunanistan 31, Brezilya 42 ve İran 57 puana sahip.
Ali Cem Gülmen
INmagazine Yayın Yönetmeni